23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, TBMM’nin 23 Nisan 1920 günü kurulmasının onuruna, TBMM tarafından sadece Türk çocuklarına değil, bütün Dünya çocuklarına hediye edilen, her yıl 23 Nisan günü kutlanan, Türkiye’nin milli bayramıdır. 23 Nisan, TBMM’nin açılışı ve dolayısıyla da halkın yönetime tam anlamıyla hakim olmasının ilk günü olduğu için ulusal egemenlik açısından da önemli bir anlam taşır.
İstanbul’un işgalinden üç gün sonra, Atatürk 19 Mart 1920 tarihinde bildiri yayımladı. Bildiride, “olağanüstü yetkiler taşıyan bir Meclisin Ankara’da toplanacağı, Meclis’e katılacak üyelerin nasıl seçilecekleri, seçilenlerin en geç onbeş gün içinde yapılması gereği, kesin ve kararlı ifadelerle yer alıyordu. Ayrıca, dağılan Meclis-i Mebusan’ın üyeleri de Ankara’daki Meclis’e katılabileceklerdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temelleri Ankara’daki bu ilk tarihi binada atıldı. Birinci Meclis Binası, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın yönetim yeri olarak pek çok tartışma ve millî kararlara sahne oldu: Bu yapı bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak, ilk yılların anılarını sergiliyor. İllerde seçilen temsilciler ve Meclis-i Mebusan’ın bir kısım üyeleri Ankara’ya geldiler.
Ankara’nın o günkü şartlarında Meclis’in toplanabileceği elverişli bir bina yok gibiydi. Sonunda, İkinci Meşrutiyet döneminde, İttihat ve Terakki Cemiyeti kulübü olarak yapılmış tek katlı bir bina uygun görüldü. Eksik kalmış yapı tamamlandı, okullardan toplanan ve halkın katkısıyla sağlanan eşyalarla donatıldı. Hazırlıklar tamamlanınca, Atatürk 21 Nisan’da yayınladığı ikinci bir bildir ile, Meclis’in 23 Nisan günü toplanacağını ve açılış töreninin nasıl yapılacağını duyurdu.
23 Nisan 1920 Cuma sabahı erken saatlerde, Ankara’da bulunan herkes Meclis Binası çevresinde toplandı. Halk, kendi kaderine sahip çıkmanın coşkusu içindeydi. Hacı Bayram Câmii’nde kılınan öğle namazından sonra, Meclis binası girişinde bir tören yapıldı. Saat 13.45’de, Ankara’ya gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplandı.
Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey (1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve aşağıdaki konuşmayı yaparak Meclis’in ilk toplantısını açtı.
“Burada Bulunan Saygıdeğer İnsanlar, İstanbul’un geçici kaydiyle yabancı kuvvetler tarafından işgal olunduğu ve bütün temelleri ile halifelik makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının yok edildiği hepimizce bilinmektedir. Bu duruma baş eğmek, milletimizin, teklif olunan yabancı köleliğini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak için kesin olarak kararlı bulunan ve ezelden beri hür ve başına buyruk yaşamış olan milletimiz, kölelik durumunu son derece ve kesinlikle reddetmiş ve hemen vekillerini toplamaya başlıyarak Yüksek Meclisimizi meydana getirmiştir. Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah’ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum.”
Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da “Büyük Millet Meclisi” olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsendi. Daha sonra Atatürk’ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, “Türkiye Büyük Millet Meclisi” (TBMM) adı kalıcılık kazandı.
TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa’yı (Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal Paşa, kendi öncülüğünde kurulan TBMM’nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü. TBMM, açılışından iki gün sonra, sadece yasama değil, yürütme gücüne de sahip olacak hukukî ve siyasî yapısını düzenleme çalışmalarına başladı.
Bu düzenlemeler, TBMM’nin tam bir “güçler birliği” ilkesini benimsediğini göstermişti.
2 Mayıs 1920’de Bakanlar Kurulu’nun seçilmesi hakkındaki yasa çıkarıldı. 11 Bakandan oluşan “Meclis Hükümeti”, 5 Mayıs’da TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında ilk toplantısını yaptı. TBMM’nin açılışı ile birlikte, millî egemenliğe dayalı yeni Türk Devleti doğmuş oluyordu. Birinci TBMM’nin iki temel hedefi, kesin zaferi kazanmak ve yeni devletin otoritesini güçlendirmek, kalıcılığını gerçekleştirmekti. Öncelikle, ülke topraklarının yabancı işgalinden kurtarılması gerekiyordu.
3 Aralık 1920’de Ermenistan Cumhuriyeti ile imzalanan Gümrü Barış Antlaşması, TBMM’nin yaptığı ilk uluslararası andlaşmaydı. Böylece Doğu Cephesi kapandı. 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması ile Rusya, yeni Türk Devletini ve Misak-ı Millî ilkelerini tanıdı. 6-11 Ocak 1921’de Birinci İnönü, 23-31 Mart 1921’de İkinci İnönü ve 13 Eylül 1921’de Sakarya Muharebesi sonucunda, 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile Fransızlar savaştan çekildi. Aynı yılın sonunda İtalyanlar da TBMM hükümetiyle işbirliğine giriştiler. 1922 yılında, Yunanistan ve İngiltere dışında, TBMM, tüm ülkelerle iyi ilişkiler içindeydi. TBMM Orduları, 26 Ağustos 1922’de Büyük Zaferi kazandılar. 9 Eylül’de İzmir kurtarıldı.
18 Eylül’de ise Anadolu’da hiçbir yabancı askerî güç kalmamıştı. Yeni Türk Devleti’nin bu başarıları karşısında İngiltere de dahil olmak üzere İtilaf Devletleri ile 11 Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi imzalandı. Doğu Trakya kurtuldu. İtilaf Devletleri, 27 Ekim’de Lozan’da barış görüşmelerinin yapılmasını kararlaştırdılar. Uzun süren görüşmeler sonunda 24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Barış Antlaşması 24 Ağustos 1923’de TBMM’de onaylandı. Yeni Türk Devleti, böylelikle askerî, siyasî ve ekonomik özgürlüğüne kavuştu.
23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi’nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını bütün Dünya çocukları birlikte kutlarlar.
Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde egemenlik padişaha aitti. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı. Savaş dört yıl sürdü. Osmanlı İmparatorluğu’nun de saflarına katılmış olduğu İttifak Devletleri savaşta yenildi. Savaş kurallarına göre Osmanlı İmparatorluğu da yenilmiş sayıldı. Bütün ülke İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.
Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için İstanbul?dan Samsun’a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun’dan Amasya’ya, oradan Erzurum’a ve Sivas’a gitti. Sivas ve Erzurum’da kongreler topladı. Mustafa Kemal Paşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla “Ulusu yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir.” ilkesini öne sürdü. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler – günümüzün milletvekilleri – Ankara’da 23 Nisan 1920 günü toplandılar.
İlk Büyük Millet Meclisi’nin toplandığı yapı Ankara’da Ulus Meydanı’ndan istasyona giden caddenin başındadır. Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan bu yapı tek katlıdır. O yıllarda Türkiye yokluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara’da duyulduğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı. Ulusal Kurtuluş Savaşıyla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı.
Kaynak: Wikipedia
ya şuraya önemli bişe koyun saçma sapan yazılar koyuyorsunuz ve güzelce anlatın 23 nisanı
slm arkadaşlar bu benim yorumum bakın(çok güzel ama ve çok eksik)
ananna dale bababna ddddddale
alsana daleeeeeeeeeeee
HİÇ GÜZEL ŞEY YOK BU SİTEDE
çok güzel bir site çok teşekkür ederim ödevim için çok lazımdı iyi ki bu isteye girmişim artık hep bu siteye gireceğim ama vilipedi bu siteden daha üstün bilgilere sahip.
Komedi ya 🙂